19 Şubat 2012 Pazar

devrimciğim evde çay yaptım, buyur beklerim...

çok mu komik yani şimdi? sonunda kendimizi bulduğumuz noktada hep bir enkaz kaldırma çalışması falan...hiç komik değil tabi, kendimizle dalga geçme sanatı denen saçmalık için de epey aklı yerinde durumdayız. ne kendimle, ne hayatla, hiçbir şeyle dalga geçmek falan istemiyorum. hayat bizimle dalga geçiyor mu, yok sanmıyorum, bence o da farkında değil. ulan milyarlarca insan, hangi biriyle dalga geçsin. kendi halimize bırakılmışız resmen!! tanrım!! hani her şey çok güzel olacaktı?! ee oldu, her şey baya güzel aslında. ama şimdi düşününce güzelden beklediğimiz neymiş onun da farkında değiliz. neyse...kasmaya gerek yok, komik falan değil hiçbir şey...
durduğum yerden size sesleniyorum çünkü zaten başka türlüsü söz konusu değil...
ne hayatımda ne dünyada evimde oturup çay içmekten başka bir beklentimin kalmadığını ilan ediyorum. her şey olabilir, umrumda değil. belediye gelip evimi yıksa ki olabilir, bizzat kendim böyle yazılar yazdım, nüfustan tahliyedir falandır...hakikaten her şey olabilir yahu!
devrim* için sokaklara dökülmek iyi bir fikir olabilir, zaman daha hızlı geçer belki. ama hep mi biz onun peşinden koşucaz ya! canım, çay yaptım, evde oturuyorum, istersen gel, kusura bakma benden bu kadar...
*yazarın devrimden kastı devleti devirmek falan değil, haddini bilen bir şahsiyetti kendisi. daha küçük beklentilerden bahsetmektedir. mesela kedinin klozete tuvaletini yapmayı öğrenebilmesi gibi...
neyse işte, çay demlemek kolay, koyuyorsun oluyor. kasmaya gerek yok...
twitter'da bir arkadaşım demiş; Hayatımın geri kalan kısmını, hayatımın geri kalan kısmı olarak yaşamak istiyorum. Kasmaya gerek yok...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder