24 Eylül 2013 Salı

beceriksiz

hiç şüphesiz ki ben beceriksizim. bu kadar. bunun hakkında söylenebilecek çok bir şey yok... istediklerimiz ve yapabildiklerimiz örtüşmüyor işte. niyet hiçbir şey, dışavurum her şey. ben ise bu heyecan, panik ve adap bilmezlikle, hiç şüphesiz niyetimi dışavuramayacağım hiçbir zaman. kasmaya gerek yok. insan pusup oturmayı bilmeli. biz pusup oturmayı da iyi biliriz. bu da beceriksiz bir yazı oldu.

beğen

küçükken arabada hep kendi kasetimizi dinletmeye çalışırdık ya, o geldi aklıma birden. ne olacaktıysa sanki, o kaset takılsın ve beğenilsin isterdik. hiç beğenilmezdi ama. sonra da bizim beğenmediğimiz müzikler başlardı tekrar. biz de onların kasetlerine gıcık olurduk. belki bizim kasetimiz beğenilse biz de onlarınkini beğenirdik, kim bilir. ama hatır için bile dönmezdi bir tur. sonra kulaklık takmaya başladık belki de ve acaba bundan mı kendimizle bu kadar derdimiz olması ve diye düşündüm şimdi... hala sevdiğim bir şarkıyı "nasıl?" diye dinletmeye korkarım.